17 Mayıs 2016 Salı

BULUT MİMARİSİ


Bulut Bilişim Mimarisi
Bir bulut sisteminden bahsederken, bu sistemi iki farklı bölüme ayırmak gerekir: ön yüz (front end) ve arka yüz (back end). Bu bölümler birbirlerine genellikle internet ağı üzerinden bağlanmaktadır. Ön yüz olarak değerlendirilen bölüm kullanıcı veya müşteri tarafından kullanılan taraftır. Arka yüz ise sistemin “bulut” denen kısmıdır.
Ön yüz, istemci bilgisayar (veya bilgisayar ağı) ve bulut sistemine erişmek için gerekli olan uygulamalardan oluşur. Tüm bulut bilişim sistemleri aynı kullanıcı arabirimine sahip değildir. Web tabanlı e-posta servisleri Firefox veya Internet Explorer gibi web tarayıcılarını kullanırlar. Bazı sistemler ise bulut ağına erişim sağlamak için kişiye ya da kuruma özel uygulamalarla karşımıza çıkar.
Sistemin arka yüzünde “bulut”u oluşturan çeşitli bilgisayarlar, sunucular ve veri depolama birimleri vardır. Teorik olarak, bir bulut bilişim sisteminde veri işleyicilerden video oyunlarına kadar hayal edebileceğiniz hemen her türlü bilgisayar programı bulunabilir. Genellikle, her uygulama kendi özel sunucusunda tutulur.
Merkezi bir sunucu, her şeyin sorunsuzca çalışmasını sağlamak için trafiği ve müşteri taleplerini sürekli izler. Bunu protokol denen bir dizi kurallar takip eder. Protokoller özel bir tür yazılım olan “katman”ları kullanır. Katmanlar ağa erişmiş bilgisayarların birbirleriyle iletişimini sağlamaktadır. Çoğu zaman sunucular tam performanslarını göstermez. Bu boşa giden, kullanılmamış işlem gücü demektir. Ama bir sunucunun birden fazla sunucu gibi davranmasını sağlayabilirsiniz. Bu tekniğe de “sunucu sanallaştırma” denmektedir. Bireysel sunucuların yüksek verimle çalışmasını sağlayan sunucu sanallaştırma tekniği fiziksel makine ihtiyacını azaltmaktadır.

Bulut bilişim hizmetleri sunan ve çok sayıda müşterisi ve kullanıcısı olan bir şirketin oldukça büyük bir depolama alanına ihtiyacı vardır. Bulut bilişim sistemleri tüm müşterilerin bilgilerini tutabilmek için gereken depolama alanının en az iki katı bir depolama alanına gereksinim duyarlar. Bunun nedeni ise tıpkı bilgisayarlarda yaşadığımız gibi ara sıra bu cihazların da bozulmasıdır. Bir bulut bilişim sistemi müşterilerinin tüm bilgi ve verilerinin yedeğini oluşturmak ve bunları farklı bir depolama alanında da saklamak durumundadır. Yedekleme işlemi kaybedilen verilere tekrar erişebilmeye olanak sağlar.





Bulut Bilişiminin çeşitli modelleri, tipleri ve yapıları bulunmaktadır. Bulut Bilişiminin 4 ayrı tipi vardır, bunları başlıklar altında açıklamaya çalışalım.

Public Cloud (Genel Bulut):
Public Cloud’da kendi strüktürümüzü (genel yapı, sistem) tamamen buluttan faydalanarak kuruyoruz. Yani bu demektir ki, strüktürümüzü üçüncü şirket üzerinde kiralayacağımız kaynaklar üzerinde kuruyoruz. Buna örnek olarak kullandığımız elektronik postaları gösterebiliriz. Bu elektronik postalara hiçbir para ödemeden bunların çeşitli özelliklerini kullanıyoruz. Bu tipi küçük ve orta ölçekli şirketlerde kullanabiliriz. Public Cloud`da basit tabiriyle esasen ne kadar kullanıyorsanız, o kadar da ödeme yapıyorsunuz.

Private Cloud (Özel Bulut):
Private Cloud daha büyük şirketler ve bilgileri daha önemli olan şirketlerin tercih ettiği bir bulut teknolojisi tipidir. Buna örnek olarak Microsoft şirketinin sunduğu Hyper – V ve System Center ürünlerini gösterebiliriz. Private Cloud kişisel kurduğumuz yapı olduğu için tüm bilgiler bizim elimizin altındadır.

Hybrid Cloud (Melez Bulut):
Hybrid Cloud Public ve Private Cloud’un birleşiminden ortaya çıkan yapılardır. Güvenlik ve gizliliğin daha önemli olduğu ve tedbirin yüksek tutulması gereken yerlerde Private Cloud teknolojisi kullanılır, ancak yukarıdaki güvenlik tedbirlerinin daha düşük düzeyde tutulabileceği alanlarda Public Cloud kullanmak daha mantıklıdır. Bunların birleşmesi de şirketlerin hacmine göre değişiyor.

Community Cloud (Topluluk Bulut):
Bu tipten de kısaca bahsedecek olursak, ilk olarak belirtmemiz gereken, çok fazla kullanılan bir bulut teknolojisi tipi olmadığıdır. Community Cloud teknolojisini şu şekilde açıklayabiliriz:
Bulut üzerinde aldığımız herhangi bir hizmeti eğer birkaç şirket ile ortak kullanıyorsak, buna Community Cloud denir.






 Bulut Bilişim Uygulamaları
Bulut bilişim uygulamaları için neredeyse hiç bir sınır yoktur. Doğru katman ile birlikte, bir bulut bilişim sistemi normal bilgisayarların çalıştırabildiği tüm programları çalıştırabilir. Basit bir kelime işlemciden bir şirket için özel olarak tasarlanmış bilgisayar programlarına kadar her şey bulut bilişim sistemi üzerinden kullanılabilmektedir.
Neden başka bir bilgisayar sistemine güvenip onu programlarımızı çalıştırmak ya da verilerimizi depolamak için kullanalım diye düşünebiliriz. Bunun için bir takım sebepler sıralayabiliriz:

·         Bulut sistemi ile kullanıcılar uygulamalarına ve verilerine her yerden erişebilirler. Bunu yapmak için herhangi bir bilgisayarı kullanabilirler. İşlenen veriler şirketin yerel birimleri de dâhil olmak üzere hiçbir kullanıcının bilgisayarı üzerinde saklanmaz.

·         Bulut sistemler üzerinde çalışırken kullanıcı taraflı güçlü sistemlere ihtiyaç yoktur. Teknik olarak işlerin çoğunu buluttaki sunucular üstlenir. Böylece donanım maliyetleri önemli ölçüde düşmektedir.

·         Bulut bilişim sistemleri yazılımsal olarak da pek çok kolaylık sağlamaktadırlar. Bir şirketteki tüm bilgisayarlara gerekli tüm yazılımları yüklemek ve bunların güncelliğini sağlamak çok zor olacaktır. Bulut sistemi bunu bizim yerimize yapacaktır.

·         Sunucu ve dijital depolama birimleri fiziksel bir alana ihtiyaç duymaktadırlar. Bunun şirket bünyesinde ya da başka bir yerde sağlanması gerekir. Bulut sistemleri bu fiziksel alan ihtiyacını ortadan kaldırmaktadır.

·         Donanımsal gereklilikler büyük ölçüde ortadan kalkacağı için destek ihtiyacı azalacak ve buna bağlı maliyetler de düşecektir.

·         Şebeke sistemi (grid computing) olarak adlandırılan teknolojiyle bir ağ üzerindeki tüm bilgisayarlar etkin bir biçimde kullanılarak, yıllar sürebilecek işlemler kısa süreler içerisinde tamamlanabilir.





Bulut Bilişim Teknolojisiyle İlgili Endişeler
Bulut bilişimle ilgili en büyük tartışmalardan birisi güvenliktir. Bu teknolojinin artı yanlarının yanında bazı eksi yanları da vardır. Bilgilerin ve verilerin başka bir şirketin kasasında saklanıyor olması bazı endişelere sebep olabilir.
Buna karşılık bulut bilişim hizmetleri sunan şirketler de en yüksek güvenlik önlemlerini almaya çalışırlar. Zira en ufak bir veri kaybı tüm müşterilerini kaybetmelerine yol açabilir. Dolayısıyla gizlilik ve güvenliğe oldukça dikkat ederler.
Gizlilik, bulut bilişimdeki diğer bir önemli konudur. Eğer bir kullanıcı tüm veri ve programlara her yerden ulaşabilecek pozisyondaysa bu gizlilik sorunu yaratabilir. Bu gibi durumlara en temel haliyle, her kullanıcıya bir kullanıcı adı ve parola atayarak ve sisteme giriş çıkışlarını kayıt altına alarak çözüm bulunabilir. Diğer bir çözüm de farklı kullanıcı tiplerinin yaratılması ve her kullanıcının erişebileceği katmanların belirlenmesi olacaktır.
Bulut bilişime felsefi olarak da yaklaşılmaktadır. Örneğin, bir bulut depolama sisteminde saklanan verilerin gerçekte sahibi kimdir? Bu verileri buraya koyan mı yoksa bulut hizmetlerini sağlayan şirket mi? Bu hizmeti veren şirketler gerek gördüklerinde kullanıcıların kendi verilerine ulaşmalarını engelleyebilirler mi? Bazı şirketler ve kurumlar bu gibi bazı sorular üzerinde ve bulut bilişimin doğası hakkında tartışmaya devam etmektedirler.

Son olarak da bulut bilişim teknolojilerinin diğer sektörler üzerindeki etkilerine değinebiliriz. En büyük endişelerden birisi de bulut hizmetlerinin gelişmesiyle birlikte donanımsal ve yazılımsal bakım ve tamir maliyetlerinin azalacak olması ve buna bağlı olarak da bu işi yapan Bilgi Teknolojisi (BT) uzmanlarının iş sahalarının daralması durumudur. Bu teknoloji sayesinde insana olan ihtiyacın günden güne azalması muhtemel bir durum gibi görünmektedir.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder