17 Mayıs 2016 Salı

CERN




     CERN Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi anlamına gelen Fransızca “Conseil Européen pour la Recherche Nucléaire” sözcüklerinin kısaltmasıdır. Bu kurum, İsviçre ile Fransa sınırında yer alan dünyanın en büyük parçacık fiziği laboratuvarıdır. 1954 yılında 12 ülkenin katılımıyla kurulmuştur.


    CERN’de en önemli yer, yeraltındaki parçacık hızlandırıcılarının, demek ki akseleratörlerin olduğu bölgedir. Tarım alanının altında kilometrelerce uzanan dev makinalarda atom parçacıkları, -271 C da (mutlak sıfırda), demek ki dış uzaydan daha soğukta, ya birbirleriyle ya da atom çekirdeği ile korkunç hızlarda çarpıştırılırlar. 


 CERN, Avrupa'nın fizik alanında Amerika ve Rusya ile yarışa girmesini sağlamıştır.




Bilimsel başarılar
  •  1973: Gargamelle'de nötr akım bulundu.
  •  1983: W ve Z bozonları UA1 ve UA2 deneylerinde bulundu.
  •  1995: PS210 deneyinde ilk anti hidrojen atomları üretildi.
  • 1999: NA48 deneyinde CP simetrisi bulundu.
  •   2010:38 Antihidrojen atomu saniyenin 6'da 1'i boyunca kapana kıstırıldı.
  • 2011: Antihidrojen atomları 15 dakika(~1000s) boyunca tutuldu.
  •   2012:Higgs bozonuna benzeyen 125 GeV/c2 ağırlığında bir bozon tespit edildi.
  •  2014: 2 tane yeni atomaltı parçacığı keşfedildi. 





     CERN'in en büyük karar organı CERN konseyidir. Bu konsey üye ülkelerin ikişer temsilcisinden oluşur ve her üyenin eşit oy hakkı vardır. Konsey, CERN'in bilimsel makro planını oluşturur ve bu planın gerçekleşmesini izler. CERN'deki değişik hızlandırıcılarda yürütülecek projelerin seçilmesi ve izlenip değerlendirilmesi, her hızlandırıcı için ayrı ayrı oluşturulan program komiteleri tarafından gerçekleştirilir. Program komitelerinin seçtiği projeler, CERN direktörü, yardımcıları, program komitelerinin başkanları ve araştırma bölümlerinin başkanlarından oluşan Araştırma Kurulu'nda karara bağlanır. Avrupa'nın bu en başarılı megabilim projesine katılmak ve katkıda bulunmak bugün tüm dünya ülkeleri arasında bir prestij konusu olup, gelişmişliğin bir ölçüsü olarak görülmektedir. Son yıllarda, ABD, Rusya, Japonya ve Çin gibi üye olmayan ülkeler de CERN hızlandırıcılarına ve projelerine büyük parasal katkıda bulunmaktadırlar.




  CERN, Mayıs 2014'te imzalanan anlaşmanın ardından Türkiye'nin yeni ortak üye olduğunu duyurdu. CERN ile Türk bilim topluluğu arasındaki bağların güçleneceği ifade edilen açıklamada, Türkiye'nin CERN Konseyi toplantılarına katılmaya hak kazandığı, Türk bilim insanlarının CERN'de tam zamanlı araştırmacı olabileceği, eğitim ve kariyer geliştirme programlarına katılabileceği belirtiliyor.
    Şuan 21 tam üyesi,1 ortak üyesi vardır.
Kurucu üyeleri ;
1-Belçika
2-Danimarka
3-Almanya
4-Fransa
5-Yunanistan
6-İtalya
7-Norveç
8-İsveç
9-İsviçre
10-Hollanda
11-Birleşik Krallık
12-Yugoslavya(1961'e kadar.)
Sonradan katılan ülkeler;
1-Avusturya
2-İspanya
3-Portekiz
4-Finlandiya
5-Polonya
6-Macaristan
7-Çek Cumhuriyeti
8-Slovakya
9-Bulgaristan
10-İsrail
Ortak (asosiye) üyeler:
1-Türkiye



YAZILIM LİSANSI




      Yazılım lisansı, telif hakkı sahibinin (yazılım üreticisinin) haklarını koruyan bir belgedir. Her bir yazılım için lisans almak şarttır; bu üreticinin telif hakkını çiğnemediğinizi, emeğinin karşılığını verdiğinizi gösterir. Telif hakkı sahibinin hakları yasalarla da korunur. Telif hakkı yasaları, insanların izin almaksızın yazılım kopyalayamayacağını açıkça beyan eder. Hiç kimse telif hakkı sahibinin izni olmadan, emeğini kopyalayıp dağıtamaz ve kullanamaz. Eğer, izinsiz olarak bir bilgisayar programını kopyalar veya yasal olmayan bir kopyasını bir başkasına tedarik ederseniz, kanunları çiğnemiş sayılırsınız.




Lisanslı yazılım kullanmanın avantajları nelerdir?
                     
                                                                   


1- Yazılım üreticinden teknik destek alabilirsiniz.



2- Yazılım'da meydana gelebilecek herhangi bir açığın kapatılması için gerekli update'leri alabilirsiniz.



3- Cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalmazsınız.



4- Bilgisayarınıza zararlı yazılımlar yüklenmesini de engellemiş olursunuz.



Lisanslı yazılım kullanmamanın sonuçları nelerdir?

Lisanslı yazılım kullanmamanın sonuçlarında başınıza bunlar gelebilir; 2 yıldan 6 yıla kadar “para cezasına çevrilemeyen” hapis cezası, “her lisanssız yazılım başına” 10-150 bin lira para cezası, 3 yıla kadar meslekten men ve korsan yazılımın yüklü olduğu sistemlere el konulması olarak sıralanabilir.



Beğenmediğim yazılımlarında lisansını almak zorunda mıyım?

Tabi ki de hayır, beğenmediğiniz yazılımların lisansını almak zorunda değilsiniz ama belirtilen demo süresi sonunda yazılımı bilgisayarınızdan kaldırmanız gerekmektedir.
           

Örnekler;

GNU GPL
Microsoft EULA

Creative Commons


                                                             




BİLGİSAYAR VİRÜSLERİ


Bilgisayar Virüsü Nedir?


Bilgisayar ortamına kullanıcının bilgisi/onayı dışında aktarılmış (çoğu zaman onaylayan kullanıcıdır) mevcut kullanıcı dosyalarını, bilgisayardaki yazılım ve/veya işletim sisteminin bütünlüğünü, erişilebilirliğini, gizliliğini tehdit eden yetkisiz kod parçaları ve küçük yazılımlar genel olarak virüs olarak adlandırılırlar. Bilgisayar virüsleri, bir bilgisayardan bir diğerine yayılmak ve bilgisayarın çalışmasına müdahale etmek amacıyla tasarlanmış küçük yazılım programlarıdır.



Bilgisayar virüsleri genelde e-posta mesajlarındaki eklerle veya anlık mesajlaşma mesajlarıyla yayılır. Bu nedenle, e-posta eklerini, mesajın kimden geldiğini bilmeden ve böyle bir ek geleceğini bilmediğiniz durumlarda asla açmamanız önemlidir. Virüsler, komik resimler, kutlama kartları veya ses ve görüntü dosyaları gibi ekler halinde kimliklerini gizleyebilirler. 

Bilgisayar virüsleri ayrıca internet ’ten yapılan karşıdan yüklemeler yoluyla da yayılır . Yasalara aykırı yazılımlarda veya karşıdan yüklemek isteyebileceğiniz diğer dosyalar veya programlarda gizlenebilirler. 

Bilgisayar virüslerinden kaçınmaya yardımcı olması için bilgisayarınızı en son güncelleştirmelerle ve virüsten koruma araçlarıyla güncel tutmanız en son tehditler hakkında bilgi sahibi olmanız, bilgisayarınızı yönetici olarak değil standart kullanıcı olarak, çalıştırmanız ve internette sörf yaparken, dosyaları indirirken ve ekleri açarken bazı temel kurallara uygun hareket etmeniz gerekir.

Bilgisayarınıza virüs bulaşmışsa, virüsün türü ve bilgisayarınıza bulaşmak için kullandığı yöntem, virüsü temizlemek ve daha fazla bulaşmasını önlemek kadar önemlidir. Bilgisayar virüsleri yayılma yöntemine, yapısına ve amacına göre sınıflandırılırlar.



Virüs Çeşitleri Nelerdir?


Malicious software: Kötü amaçlı yazılım veya malware, bilgisayar sistemlerine zarar vermek, bilgi çalmak veya kullanıcıları rahatsız etmek gibi amaçlarla hazırlanmış yazılımlara genel olarak verilen ad. Bu yazılımlara örnek olarak virüsler, solucanlar, truva atları, rootkitler verilebilir. Genellikle yazılım (software) olarak tanımlanmalarına rağmen bazen basit kodlar halinde de olabilirler. Bazen scumware (kirli yazılım) olarak da ifade edilen kötücül yazılımlar, hemen hemen her programlama veya betik (script) dili ile yazılabilmekte ve birçok farklı dosya türü içinde taşınabilmektedirler.

Worms (Solucan): Bilgisayarınızda bulunan ağ bağlantısı sayesinde herhangi bir dosyaya gizlenmek zorunda kalmayan virüs her bilgisayara ağ bağlantısı üzerinden çoğalabilir.


Trojen Horses (Truva Atı): Bir program ile bilgisayarınıza yüklenen bu virüs arka planda gizli olarak çalışır ve bilgisayarınızı oldukça zorlar.


Macro (Makro): Bilgisayar uygulamaları ve bilgisayar programları ile dosyalara bulaşan makrolara sahip virüslerdir.


Logic Bomb (Mantık Bombası): Mantık Bombaları, herhangi bir programın içerisine yerleştirilen virüs programlarıdır. Bazı şartların sağlanması durumunda patlayarak yani çalışmaya başlayarak sisteme zarar verirler.Bombalar, tüm dosyaları ve bilgileri silebilir veya sistemi göçertebilir. 


Trap doors (Tuzak Kapanları): Tuzak kapısı ya da arka kapı, bir sistemin yazılımını yapan kişi tarafından, yazılımın içine gizli bir şekilde yerleştirilen bir virüs yazılımıdır. Bu programın çalıştığı bilgisayara virüsü yerleştiren kişinin, uzaktan erişim yöntemiyle sistem koruyucularını aşarak sızması mümkündür.


Exploit (Sömürme): İşletim Sistemleri ve bazı programların açıklarını bulup bu açıkları kötüye kullanma yöntemine “exploit” deniliyor. Exploit’ler ile sistem şifreleri görülebilir, sistemler hakkında bilgiler elde edilebilinir. Exploitler sistemin olağan olarak çalışmasına engel olurlar ve sisteme dışardan kod göndererek sistemi normal olarak çalıştığına ikna ederler ve genelde de yetkisiz erişim için kullanılmaktadır.


Spyware (Casus): internette dolaşırken, ziyaret edilen siteleri, bu sitelerin içeriklerini sık kullanılan programları internet üzerinden üreticisine gönderir. internette dolaşırken tuzak pencerelere tıklandığında bilgisayara kurulur.


Adware (Reklam): Sadece kullanıcı ile ilgili bilgileri kullanmazlar aynı zamanda browser ayarlarını değiştirirler. 
Eğer anlam veremediğiniz reklamlar karşınıza çıkıyorsa ve browserınızın ana sayfası sizin istemediğiniz bir sayfa olarak ayarlanmışsa adware virüsü bulaşmış demektir.


Keylogger (Tuş-kayıt): Keylogger, uzak bilgisayara kendi kurulumunu gerçekleştirdikten sonra genellikle kendini hiç belli etmeden çalışmaya başlar ve kaydettiği verileri programlandığı zaman aralıklarında hacker ’a iletir. Genellikle tüm klavye hareketlerini ara hafızasına alır ve transfer eder. Keylogger basitçe sizin klavyeden yaptığınız her vuruşu kaydeden ve bu kayıtları kişisel bilgilerinizi çalmak isteyen kişilere gönderen programlardır. Bu yolla sizin e-mail şifreniz, kredi kartı numaranız gibi hayati önem taşıyan bilgileriniz çalınabilir.


Screenlogger (Ekran-kayıt): Keylogger ile aynı temel mantığa dayanır. Fare ile ekranda bir noktaya tıklamanız ile beraber aynı anda screen logger, adeta ekranın tamamının ya da küçük bir bölümünün (genellikle fare merkezli olarak küçük bir dörtgenin) o anki resmini çekerek bunları internet ortamında sabit bir adrese iletir.


Rootkit (Kök kullanıcı takımı): Rootkit; çalışan süreçleri, dosyaları veya sistem bilgilerini işletim sisteminden gizlemek suretiyle varlığını gizlice sürdüren bir program veya programlar grubudur. Amacı yayılmak değil, bulunduğu sistemde varlığını gizlemektir. Önceleri çok kullanıcılı sistemlerde sıradan kullanıcıların yönetim programlarına ve sistem bilgilerine erişimini gizlemek için geliştirilmiş ve kullanılmış olmasına rağmen, kötü niyetli kullanımına da rastlamak mümkündür. Güvenilir bir kaynaktan geldiğine inanılan bir programın üst düzey yetki ile (root gibi) çalıştırılması zararlı bir rootkit 'in sisteme kurulmasına sebep olur. Benzer şekilde, çok kullanıcılı bir sistemde kernel vs. açıkları kullanılarak sistemde root yetkisi kazanıp rootkit kurulması en yaygın görülen bulaşma şeklidir.Rootkit'in gerçekte hangi dosyaları değiştirdiği, kernel'a hangi modülü yüklediği, dosya sisteminin neresinde kayıtlı olduğu, hangi ağ servisi üzerinde dinleme yaparak uygun komutla harekete geçeceğini tespit etmek güçtür. Yine de, belli zamanlarda en temel komutların ve muhtemel rootkit bulaşma noktalarının öz değerlerinin saklanarak bunların daha sonra kontrol edilmesi gibi metotlar kullanılabilir.


Backdoor (Arka kapı): Backdoor, bir sisteme dışarıdan sızılabilmesi için o sistemde açık oluşturma işlemidir. Genellikle bazı portları açarak kendi üreticisinin ve/veya başka bir yazılımın sisteme sızmasını sağlayan yazılımlardır.


Spam (Yığın mesaj): Spam, e-posta, telefon, faks gibi elektronik ortamlarda çok sayıda alıcıya aynı anda gönderilen gereksiz veya uygunsuz iletiler. En yaygın spam türleri reklamlar ve ilanlardır. Elektronik posta (e-posta), internet'in en eski ve halen en vazgeçilmez iletişim araçlarından birisidir. E-posta, fiziksel, alışıla gelmiş posta alımı ya da gönderiminin elektronik olanıdır ve internet üzerinden gerçekleştirilen, düşük maliyetli ve hızlı iletilen bir yapı olduğundan; güvenlik, kimlik denetimi gibi gereklilikler göz önünde bulundurulmamıştır ve bu yüzden e-posta altyapısı günümüzde internet'in en büyük problemlerine sebep teşkil etmektedir. Yığın ileti sadece e-posta ile sınırlı değildir. Diğer şekillerde de kullanıcının karşısına çıkabilmektedir; ICQ, Jabber, MSN gibi hızlı mesajlaşma servislerinde, Usenet haber gruplarında, Web arama motorlarında Web günlüklerinde (bloglarda), Fakslarda, Cep telefonlarında


Telefon çevirici (Dialer): Çevirmeli telefon bağlantısı yapıldığında, sisteme sızıp sizin izniniz olmadan yurtdışı bağlantılı ücretli telefon araması yaparak, telefon faturanız üzerinden para kazanma yöntemidir. Dialere kapılan kullanıcı beklemediği bir telefon faturası ile karşılaşabilir. Bedava mp3, bedava program, crack linklerinin tıklanması, burayı tıkla veya tamam düğmeleri ile sitedeki java programı çalıştırılarak sisteminizi tuzağın içine çeker. Her ne kadar kapatmaya çalışsanız da tekrar tekrar açılmaya davet eder.


Browser Hijacking (Tarayıcı ele geçirme): Browser hijacking, bazı web siteleri tarafından, sayfalarının ziyaret sayısını arttırmak, kendi web sitelerindeki reklamların yüksek görüntülenme rakamlarına ulaşmasını sağlamak amacıyla web tarayıcınıza yerleştirilen, başlangıç sayfalarını ve arama sayfalarını değiştirebilen küçük bir program ya da registry ayarıdır. Eğer internet arama sayfalarınız ya da ana sayfanız sizin istemediğiniz bir şekilde değişiyorsa muhtemelen bilgisayarınızda böyle bir casus program yer edinmiştir.


Blended Threat (Karma Tehdit): Bilgisayar güvenliğinde, virüslerin, solucanların, Truva atlarının ve zararlı kodların birlikteliğiyle başlatılan, yayılan ve sürdürülen saldırı. Karma tehditler birçok yerden saldırır, hızla yayılır, zararı çok olabilir ve sistemin zaaf noktalarının çoğundan yararlanır.


Denial of service attacks (Hizmeti engelleme saldırısı): Truva atlarının dayandığı temel düşünce kurbanın bilgisayarındaki internet trafiğini bir web sitesine ulaşmasını veya dosya indirmesini engelleyecek şekilde arttırmaktır. Hizmeti engelleme saldırısı truva atlarının bir başka versiyonu mail-bombası truva atlarıdır ki ana amaçları mümkün olabildiğince çok makineye bulaşmak ve belirli eposta adreslerine aynı anda filtrelenmeleri münkün olmayan çeşitli nesneler ve içerikler ile saldırmaktır.


MBR virüsü: MBR virüsü bilgisayar hafızasına yerleşir ve kendini bir depolama aygıtının bölümleme tablolarının ya da işletim sistemi yükleme programlarının bulunduğu ilk sektörüne (Master boot record) kopyalar. MBR virüsü normal dosyalar yerine depolama aygıtının belli bir bölümüne bulaşır. En kolay kaldırma yöntemi MBR alanının temizlenmesidir.


Boot sektör virüsü: Boot sektör virüsü, hard disklerin boot sektörüne yerleşir. Ayrıca yapısı itibariyle bilgisayar hafızasına da yerleşebilir. Bilgisayar açılır açılmaz boot sektöründeki virüs hafızaya yerleşir. Bu tarz virüsleri temizlemesi oldukça zordur.


Multipartite (çok bölümlü virüs): Boot ve dosya / program virüslerinin melezi olarak tanımlanabilir. Program dosyalarına bulaşır ve program açıldığında boot kayıtlarına yerleşir. Bilgisayarın bir dahaki açılışında hafızaya yerleşir ve oradan diskteki diğer programlara da yayılır.


Polymorphic virüs: Her bulaşmada kendini değiştirmektedir. Virüs programları bu virüsü önleyebilmek için tahmin yürütme yoluna dayalı teknolojiler kullanıyorlar. Yani tehlikeli sayılabilecek virüslerdendir.


Tracking Cookie: Cookie yani çerezler internette gezdiğiniz siteler vb. ile ilgili veri barındıran basit metin dosyalarıdır ve bilgisayarınızda çerez (cookies) klasöründe bulunurlar. Pek çok site de ziyaretçileri hakkında bilgi almak için çerezleri kullanırlar. Örneğin bir sitede ankette oy kullandığınız ve her kullanıcının bir oy kullanma hakkı var. Bu web sitesi çerez bilgilerinizi kontrol ederek sizin ikinci defa oy kullanmanıza engel olabilir. Ancak çerezleri kötü niyetli kişiler de kullanabilir. Tracking cookie adı verilen bu çerez türü bulaştığı bilgisayarda internette yapılan tüm işlemlerin, gezilen sayfaların kaydını tutar. Hackerlar bu şekilde kredi kartı ve banka hesap bilgilerine ulaşabilirler.

    BİR BİLGİSAYARDA VİRÜS OLDUĞUNU NASIL ANLARIZ?

    Program yüklemeleri normalden daha fazla zaman alır.
    Disk alanları hızla azalır.
    Bozuk sektör (harddisk üzerindeki bölümler) sayısı sürekli artar.
    Mevcut RAM sürekli olarak azalır.
    Programların normal çalışmaları bozulur.
    Program içinde daha önceden olmayan hatalarla karşılaşılır.
    Kendilerine ait olmayan hata mesajları görüntülerler.
    Ekranda ilginç şekiller ve karakterler oluşur.
    Sistem dosyaları kaybolur.
    Dosyalara ait bilgiler değişir. (ad,uzantı,tarih gibi).
    Nasıl oluştuğu bilinmeyen dosya ve dizinler belirir.
    Bilgisayar kullanıcısının bu kadar virüs ve tehditler karşısında eli kolu bağlı oturması gibi bir şey düşünülemez. Şimdi kullanıcıların virüslerden korunması için yapılması gerekenlere bir bakalım.

    VİRÜSLERDEN KORUNMA YOLLARI:

    1. Yazma korumalı disketleri paylaşmayın. Başkalarının flash diskini kullanırken çok dikkatli olun. Çünkü bu tarz veri depolama birimleri virüs bulaştırmanın en basit yoludur.
    2. Antivirüs programı kullanın. Anti virüs programını güncel tutun, sürekli güncelleyin.
    3. Tanımadığınız kişiler tarafından size gönderilen ve ek dosyası bulunan e-mailleri okumayın. Ancak illaki okumanız gerekiyorsa ilk önce mutlaka virüs testinden geçirin.
    4. Internet'ten download edeceğiniz (indireceğiniz) her dosyaya virüs testi uygulayın.
    5. İşletim sisteminizi (windows) güncel tutun. Zira Linux işletim sistemi kullanıyorsanız, içiniz rahattır. Çünkü Linux'e virüs bulaşmaz.
    6. Güvenlik duvarı (firewall) yükleyerek virüs riskini azaltabilirsiniz.

EĞİTİMDE TEKNOLOJİNİN KULLANIMI


EĞİTİMDE TEKNOLOJİ KULLANIMI
 

Günümüzde teknoloji dediğimizde aklımıza ilk olarak bilgisayar televizyon gibi araçlar gelmekte. Fakat teknoloji her zaman bir gelişim içerisindedir.  Yani teknoloji o araçlardan öncede vardı onlardan sonrada var. Evet teknoloji sürekli bir gelişim içerisinde olmakla birlikte hayatımızda da önemli bir yere sahip. Hayatımızın her alanında olmasa da, birçok alanında kullanmaktayız teknolojiyi. Kullandığımız belki de artık kullanmak zorunda olduğumuz alanlardan biride eğitim.  Bilgi çağında en hızlı gelişen kavram teknoloji olduğu için teknolojinin eğitimde aktif bir şekilde kullanılması da çok önem arz etmektedir.


 

Peki teknolojiyi eğitimde neden kullanmalıyız? Kara tahta tebeşir kitap defter yeterli değil mi?

Eğitimde bilgi teknolojilerini neden kullandığımızı başlıklar halinde belirlemek gerekirse:

• Toplum, okul, öğretmenler ve öğrenciler arasındaki iş birliğini, bilgi teknolojileri araçlarını kullanarak geliştirmek,


• Öğrenme ortamlarını, eğitimsel yazılımlar, elektronik referanslar, uygulama yazılımları ve eğitsel oyunlarla desteklemek; böylece eğitimin kalitesini artırmak,


• Bilgi teknolojisi araçlarını her kademdeki öğrenme ortamlarına entegre etmek,


• Her öğrenciye eğitim hayatı boyunca her türlü gelişmiş bilgi teknolojisi araçlarına (bilgi kaynaklarına) ulaşma imkanı sağlamak,
 
 • Doğru zamanda ve doğru yerde , doğru bilgi teknolojisi aracı kullanım yeteneğini bütün öğrencilere kazandırmak,


• Bilgi Teknolojisi araçları ile bilgiye ulaşma , problem çözme ,bilginin işlenmesi ve sunulması becerilerini bütün öğrencilere kazandırmak ve onlara günlük hayatta bilgi teknolojisi araçlarını nasıl kullanabileceklerini öğretmek,


• Okul yöntemlerinin veri tabanları, kelime işlemci, sunum yazılımları vb. bilgi teknolojilerini kullanarak idari işlerin kolaylaştırılmasını ve daha etkin hale getirilmesini sağlamak,


• İl ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin işlevlerinin bilgi teknolojisi desteğiyle yürütülmesi için bir yönetim bilgi sistemi kurmak

 

Bunları ülkemizde gerçekleştirebilmek için dikkatli bir planlama gerekmektedir. Eğitimde teknoloji kullanan tüm ülkeler bu teknolojileri kullanmaya başladıklarında hemen verim alamamışlardır. Yeterli verim alınamamasının sebebi verimi etkileyen faktörlerin iyi saptanmamış olmasıdır. Bu faktörleri özetlemek gerekirse:

Donanım ve ağ altyapısı: Yetersiz donanım kullanıcı teknolojiden soğutabilir

Eğitim yazılımları: Yazılım olmadan teknoloji kullanılamamaktadır. Burada önemli olan uygun eğitsel yazılımların donanım altyapısı ile birlikte hazırlanmasıdır.

Öğretmen eğitimi: Teknolojinin ve uygun yazılımların varlığı onları kullanabilecek kişiler olmadan bir işe yaramayacaktır.

Müfredat düzenlemesi: Teknoloji kullanımını dikkate almayan bir müfredat ile teknolojinin sağlıklı ve verimli olarak kullanılması mümkün değildir.

Türkçe desteği: Teknoloji üreten bir ülke olmadığımız için Türkçe içerik problemi yaşanmaktadır. Yazılımlar Türkçe dil desteği ve Türkçe içerik ile hazırlanmalıdır.

Maliyet: Mali açıdan mümkün olmayan bir planlama bir sonuç veremez. Bütçenin pahalı olan teknoloji yatırımlarını en ekonomik şekilde oluşturacak şekilde yapılandırılması gerekmektedir.


 


  

   Gençler Ve Teknoloji

Teknolojiyi sınırsız kullanmak, sağlık için zararlı mı? Teknolojinin hangi amaçla kullanıldığı çok önemli. Çocuklar ve gençler; internette fiziksel, cinsel ve sözel şiddete daha açık. Ayrıca gençlerin ve çocukların, bilgi kirliliği içeren sitelere denetimsiz girmeleri de zararlı sonuçlara neden olabilir. Psikolojik bulgular; televizyonda veya bilgisayar oyunlarında şiddete başvuran kahramanları izleyen çocukların, saldırganlığa daha eğilimli olduğunu ortaya koyuyor. Cep telefonları veya internet (sosyal medya) aracılığıyla kurulan ilişkiler ise kimi zaman yüz yüze sosyalleşmenin önüne geçebiliyor. Bu tür teknolojilere bağımlı hale gelmek; bireylerin uzun vadede izole olmasına, yalnızlaşmasına ve içe kapanmasına yol açabilir. 

İLETİŞİM KURAMAZ 

Bir kişi ne zaman teknoloji bağımlısı olur? Bu nasıl anlaşılır?Kişi günlük yaşamında sosyal ilişkilerini sürdüremiyorsa veya yemek yemeyi dahi unutuyorsa; teknoloji bağımlılığından bahsedebiliriz. Örneğin; internetin başından kalkıp hiç sosyalleşmeyenler, teknoloji bağımlısıdır. Ayrıca bir yakınıyla birlikte yemek yerken sürekli cep telefonuyla haşır neşir olan kişilerin de bağımlı olduğunu söyleyebiliriz. 
 Özellikle çocukların bilgisayar oyunlarıyla meşgul olması, onları sosyal ve psikolojik olarak nasıl etkiliyor? Araştırmalar; özellikle saldırgan içerikli bilgisayar oyunlarının (ebeveyni de bu saldırganlığı onaylıyorsa ya da eleştirmiyorsa), çocuktaki saldırganlığı artırabileceğini gösteriyor. Kimi bulgular ise bazı teknolojilerin stresi artırdığını, kişileri yalnızlaştırdığını ve anlamlı sosyal etkileşim kurmayı engellediğini ortaya koyuyor . 
 Gençlerin bilgiye bu kadar hızlı ulaşması iyi mi? İnternet ve bilgi kaynakları; yararlı bilgi elde etmek için kullanılıyorsa, olumlu etkileri vardır. Ancak hoş vakit geçirmeyi sağlayan teknoloji öylesine gelişti ki, neredeyse sinemanın, tiyatronun, hatta kitapların yerini alıyor. Ayrıca teknolojik olanakları; başkalarını taciz etmek veya saldırganca amaçları karşılamak için kullanmak bir soruna işaret eder. 
 Ödevlerin internetten indirilmesi çocukları ezbere mi itiyor? Ödevlerin internetten indirilmesi, etik ilkelere aykırı bir sorumsuzluk örneğidir. Bu bir aldatma sorunudur; dolayısıyla kesinlikle kabul edilemez. 

EBEVEYNLER ÇOCUKLARI MUTLAKA DENETLEMELİ

Teknoloji ile araya sınır koyamaz mıyız? Teknolojinin zararları ile teknolojiye bağımlı hale gelmenin birbirinden farklı konular olduğunu düşünüyorum. Teknoloji; bilim alanında verilerin bilgisayara girilmesi ve analiz edilmesi açısından hem zaman, hem de maddi açıdan büyük kazançlar sağlıyor. Geçmişte bu tarz olanaklar yoktu ve bilimsel analizler yapmak uzun zaman alırdı. Günlük hayata gelince... Günümüzde internetten, bilgisayar oyunlarından veya sosyal medyadan uzak kalmak mümkün değil. Bu tür teknolojiler, özellikle şiddet içerdiği zaman zararlı hale gelebilir. Burada da annebabalara önemli görevler düşüyor. Anne-babalar; çocuklarının izlediği programları denetleyemeseler bile, onları kolayca yönlendirebilirler. Çünkü çocuklar, anne-babalarının davranışlarını örnek alırlar ve ailelerinin istedikleri gibi davranmaya çalışırlar. Ancak ergenliğe adım atan çocukları, teknolojinin zararlı etkilerine karşı denetlemek daha zordur. 

PS4 VS XBOX ONE

                              


GENEL ÖZELLİKLER 



Farklı bir açıdan bakarsak, oyun konsollarının sekizinci nesil yeni ürünleri ile birlikte tarihte ilk defa bire bir teknik karşılatırma yapılabilir durumda. Uzun yıllardır pazara sunulan tüm cihazlarda, konsollar tamamıyla kendilerine özgü mimari ve işlemcilerle sunulmaktaydı. Karşılaştırmalar (bit, flop) gibi genel özelliklere göre veya ekrandaki görüntü çizgilerinin sayısı, içerdikleri MIDI cihazları gibi çok spesifik alanlarda yapılmaktaydı. Ancak yeni PS4 ve XBox One cihazları, her ikisi de neredeyse aynı x86 AMD APU işlemcisi ve mimarisi ile aslında güçlü birer PC’ler. Bu sayede donanımsal özellikleri, teknik kapasiteleri tıp ki iki x86 diz üstü bilgisayarı veya ARM temelli Android tableti karşılatırır gibi karşılaştırılabiliyor. 

PS4 ve XBox One İşlemci Karşılaştırması



Hem Microsoft hem Sony yeni konsolları için yarı-özelleştirilmiş AMD işlemci tercih ettiler. AMD’nin üretici firması TSMC tarafından sunulan 28 nm boyutlu 8 çekirdekli Jaguar işlemcisi, Radeon 7000 serisi grafik işlemcisi ile birlikte gelmekte.
Grafik işlemcisini sonraki bölümde bahsedeceğiz. Bilindiği kadarıyla XBox One içerisindeki işlemci ve PS4 içerisindeki işlemci birebir aynı; sadece XBox One’ın işlemcisi 1.75GHz saat hızında çalışırken PS4’ün kü 1.6 GHz de çalışmakta.
Jaguar işlemcisi kendi başına çok iddalı bir işlemci değil. İki ve dört çekilrdekli sürümleri AMD tarafından dizüstü bilgisayarlar ve tabletler için üretilmişti. Eğer birebir donanım gücü olarak karşılaştırmak gerekirse Intel’in Bay Trail Atom işlemcisi ile aynı performansı sunmakta. Ancak 8 çekirdekli konsol sürümü ile PS4 ve XBox One özellikle multitasking “çoklu görevi aynı anda yapma” konusunda önemli bir işlemci gücüne sahipler. Bu sayede özellikle film, müzik, internet, oyun işlemlerini birarada yapmak hızlanmakta. Ayrıca iki işletim sistemini aynı anda yanyana çalıştıran XBox One için çoklu görev daha da önemli.
XBox One az da olsa daha hızlı bir işlemciye sahip olsa da oyun performansına etkisi açısından çok ayırd edici bir özellik değil. Temel fark olarak görebileceğimiz en önemli özellik XBox One’da oyun yazılımları sekiz çekirdeğin sadece altısına erişebilmesi. İki çekirdek farklı dahili işlemler için rezerve edilmiş durumda. Bu açıklamayı Microsoft oyun geliştiricilere daha önce yapmıştı. Sony PS4 de bu tip bir kısıtlama olup olmadığı bilinmiyor, Sony’den bu yönde bir açıklama yapılmadı.
Sonuç olarak performans açısından ciddi bir farka sahip değil ve oldukça yakınlar. Asıl olarak grafik işlemcisinin farklılıkları nihai performansda öne çıkmakta.

PS4 ve XBox One Grafik İşlemcileri Karşılaştırması



Yine ortak AMD mimarisi kullanılması nedeniyle, grafik işlemcileri de teknolojik olarak çok farklı değil. Temel fark PS4 içerisindeki grafik işlemci fiziki olarak daha büyük.
Ancak grafik performansı açısından önemli farklar mevcut. Bilgisayar terimleri ile konuşursak, XBox One,  Radeon HD 7790’ın içindeki giriş seviyesi Bonaire GPU grafik işlemcisine sahip iken, Sony PS4 Radeon 7870 içerisindeki orta seviye Pitcairn grafik işlemcisine sahip. Sayısal değerlere bakarsak, XBox One 786 gölgelendirici işlemci içeren 12 hesaplama birimine sahip iken, PS4 1152 gölgelendirme işlemcisine sahip 18 hesaplama birimine sahip. XBox One grafik işlemcisi çok az da olsa daha hızlı saat döngü hızına sahip. XBox One grafik işlemcisi 853 MHz hızında çalışırken PS4 grafik işlemcisi 800 MHz de çalışmakta.
Özetle, PS4’ün grafik işlemcisi XBox One’dakine göre %50 daha yüksek performansa sahip. XBox One’ın daha yüksek saat hızı bu açığın çok aıznı kapatsa da, PS4’üm %50 daha fazla hesaplama birimi ile sonuç performası çok daha iyi. Bunun yanında Microsoft XBox One’ın grafik gücünün yüze onunu Kinect için rezerve edildiğini açıkladı, Sony’de ise böyle bir ayırım olmadığı için tam performansla grafikleri çok daha iyi.
Saat hızları ve hesaplama işlemcileri sayıları arasındaki farklılıkların yanında, iki grafik işlemcisi birebir aynı. Her ikisi de Open GL 4.3, OpenCL 1.2 ve Direct 3D 11.2 destekleyen Graphics Core Next (GCN) mimarisine sahip.

PS4 ve XBox One Bellek Karşılaştırması


İki konsolu bellek açısından karşılaştırdığımızda Microsoft Xbox One, okuma ve yazma olmak üzere her iki tarafa 102 GB/san olmak üzere toplamda 204GB/san bant genişliği sunan 32 MB süper-hızlı katıştırılmış (embedded)  SRAM ile çok büyük bir avantaja sahip. PS4 ise en fazla 176GB/san bant genişliği sunan 8 GB GDDR5 belleğe sahip. Eğer Xbox One’daki ESRAM cache bellek olarak çok iyi kullanılırsa, ana sistemdeki bellek bant genişliği ile olan büyük fark sorunu çözülebilir. Bu doğrultuda Microsoft ESRAM kullanımını verimli hale getirdiğinde ve yazılım geliştiriciler de ESRAM’i olması gerektiği gibi kullandığında çok önemli performans farkları ortaya çıkacak. Microsoft Directd3D ve GCN üzerinden AMD’nin Mantle API sini destekleyerek yazılım geliştiricilerin grafik işlemcisinin temel elektroniğine kadar alt seviyesine erişmelerine ve bu sayede performansı arttırmalarına imkan sağlamakta. Şu an için PS4 bu imkana sahip değil.

Oyunlarda Teknik Özellikler Ne Fark Yaratacak?


Eğer Sony PS4 fanatiği iseniz, donanım performansı olarak PS4 açıkça Xbox One’I geçmekte. Ancak teknik üstünlük kendi başına çok fazla bir şey ifade etmemekte. Asıl önemli konu Sony, Microsoft ve oyun geliştiricilerin donanımların bu özelliklerini ne derece iyi kullanacakları ile ilgili. Başlangıçta daha güçlü grafik işlemcisi ve daha sade bellek yapısı ile PS4’ün öne çıkması beklenir.Örnek olarak Battefiled 4 oyunu PS4’de 1600×900 çözünürlük sunarken, Xbox One’da daha düşük 1280×720 çözünürlük sunmakta. Bu da PS4’ün %50 daha yüksek grafik performansını kanıtlamakta. Gelecekte Microsoft’un ESRAM belleğinin avantajları ortaya çıkmaya başladığında durum daha farklı gelişebilir. Ancak PS4’ün grafikteki ana motor gücü üstünlüğü her zaman PS4 tarafına avantaj sağlayacak.

Bir oyuncu olarak özellikle 3 metreden televizyonda oyun oynuyor iseniz her iki donanımda da aynı ışıklandırma, aynı tekstüre, aynı gölgelendirmeyi göreceksiniz. AGörüntü tazeleme hızı, yüksek çözünürlük ve grafik hassas performans için sonuç olarak PS4 teknik olarak daha üstün özellikler sunmakta.