


Atılım
Üniversitesi laboratuvarlarında Türk sanayisi için robot
teknolojileri geliştirdiklerini belirten Mekatronik Mühendisliği Bölüm
Başkanı Prof. Dr. Abdülkadir Erden, sanayi kuruluşlarından gelecek
işbirliği önerilerine açıkolduklarını söyledi.
Uluslararası
düzeyde teknoloji üreten, takım çalışmasına yatkın, yaratıcı,
araştırmacı, girişimci mühendisler yetiştirmeyi amaçladıklarını ifade
eden Prof. Dr. Abdülkadir Erden; özgün teknoloji üretimine yönelik,
tüm dersleri uygulama içine alan ve laboratuvar ortamında yürütülen
bir müfredat programı belirlediklerini söyledi.
Mekatronik mühendisliği eğitiminde uluslararası düzeyde tercih edilen
bölümlerden biri olmayı amaçladıklarını altını çizen Erden,
“teknoloji üretimine uluslararası düzeyde katkı sağlamak
istiyoruz” dedi. Atılım Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği
Bölümü’nün yapısını anlatan Prof. Dr. Abdülkadir Erden, öğrencilerin
bölüm laboratuvarlarında geliştirdiği robot teknolojileri
hakkında bilgi verdi.
Mekatronik Mühendisliği Bölümü ne zaman kuruldu? Eğitimin niteliği açısından belirlediğiniz temel hedefler nelerdi?
Atılım Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Bölümü 2002 yılında kuruldu. Bölümümüzün temel misyonu; ulusal ve uluslararası düzeyde teknolojiyi üreten, yönlendiren, topluma ve çevreye duyarlı, takım çalışmasına yatkın, liderlik yetenekleri gelişmiş, yaratıcı, araştırmacı, girişimci mühendisler yetiştirmektir. Özgün teknoloji üretimine yönelik, tüm dersleri uygulama içine alan ve laboratuvar ortamında yürütülen bir müfredat programı belirledik.Öğrencilerimizin laboratuvar, tasarım ve üretim süreçlerinde, teknolojinin ve uygulamanın içinde yer almalarını sağladık. Böylece yeni teknolojiler hayal eden, tasarlayan ve üreten mekatronik mühendisleri yetiştiriyoruz.
Mekatronik Mühendisliği Bölümü ne zaman kuruldu? Eğitimin niteliği açısından belirlediğiniz temel hedefler nelerdi?
Atılım Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Bölümü 2002 yılında kuruldu. Bölümümüzün temel misyonu; ulusal ve uluslararası düzeyde teknolojiyi üreten, yönlendiren, topluma ve çevreye duyarlı, takım çalışmasına yatkın, liderlik yetenekleri gelişmiş, yaratıcı, araştırmacı, girişimci mühendisler yetiştirmektir. Özgün teknoloji üretimine yönelik, tüm dersleri uygulama içine alan ve laboratuvar ortamında yürütülen bir müfredat programı belirledik.Öğrencilerimizin laboratuvar, tasarım ve üretim süreçlerinde, teknolojinin ve uygulamanın içinde yer almalarını sağladık. Böylece yeni teknolojiler hayal eden, tasarlayan ve üreten mekatronik mühendisleri yetiştiriyoruz.
Günümüzde makine, elektronik, bilgisayar donanımı ve bilgisayar yazılımı sektöründe teknolojinin hızla ilerlemesi ve aynı
zamanda endüstriyel otomasyonun gelişerek endüstride akıllı makinelerin ve robotların kullanılmaya başlanması farklı mühendisliklerin
birleştirilerek yeni mühendisliklerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Bunlardan biri olan Mekatronik
Mühendisliği, akıllı makinelerin, ergonomik ve faydalı ürünlerin
tasarlanarak üretilmesi için Makine Mühendisliği, Elektrik-Elektronik Mühendisliği ve Bilgisayar Mühendisliğinin bir birleşimi olarak ortaya
çıkmıştır. Kısaca, Mekatronik Mühendisliği; makine, elektrik-elektronik mühendisliği ve bilgisayar yazılım
teknolojilerinin bir makine veya ürün üzerinde birleşerek bütünleşmesini
sağlayan bir mühendislik dalı olarak tanımlanabilir.
Mekatronik Mühendisliği Bölümleri; zamanı, öz
kaynakları ve iş gücünü ekonomik olarak kullanabilen, aynı zamanda günümüz
teknolojisi ve mühendislik üretkenliğini, çevresel gerçekleri göz ardı etmeden
en verimli şekilde kullanarak teknolojik tasarım yapabilen kaliteli mühendislerin yetişmesini sağlayan birimlerdir.
Çağımızın yeni bir mühendislik bilimi olarak kabul edilen Mekatronik,
yaşantımızda sağladığı büyük kolaylıklardan dolayı bütün dünyada çok geniş bir
uygulama alanına sahiptir. Mekatronik bir ürün, mekanik gücü oluşturmak için motor sistemleri, oluşan gücü aktarmak için
mekanik sistemler, değişimleri algılamak için sensörler, sistemin kontrolü için
mikroişlemci ve tüm sistem veya makineyi merkezi veya dağınık yapıda
denetleyebilen bilgisayar programlarından oluşmaktadır. Bu tanıma uygun
mekatronik ürünler, tanımlanan ortamı gözlemlemekte, ortamdaki değişimleri
algılamakta ve algıladığı bilgileri yorumlayarak ortamı değiştirebilmektedir.
Böylece mekatronik tasarım ürünleri, basit işlevsel makineler yerine, çeşitli
koşullara uyum sağlayabilen yetenekli sistemlere dönüşmektedir.
Mekatronik
Mühendisleri Ne İş Yapar ?
Mekatronik Mühendisliğinin uygulama ve
çalışma alanları ise oldukça geniştir. Sağlık Robotları, Tarım Robotları, Otomotiv Endüstrisi, Mikro Elektromekanik Sistemler (MEMS), Uçan Robotlar, Robot Görme, Endüstriyel Otomasyon, Akıllı Silah ve Silah Sistemleri, Mikro Robotlar,
Gezer Robotlar ve Endüstriyel Robot Kollar Mekatronik Mühendisliğinin uygulama
alanlarıdır.
Çalışma alanlarına yönelik bazı örnekler
vermek gerekir ise;
·
NC, CNC, AC vb. tezgahlar, hızlı prototip üretim tezgahları ve benzeri
otomatik üretim tezgahları,
·
Araçlarda hava yastığı güvenlik sistemleri, ABS fren sistemleri, uzaktan kumandalı kapı kilitleri, sürüş ve
seyir denetimi, motor
Sun-damage-free It to pharmacystore comparing sparkles takes nolvadex protocol for gyno of purchase try of ciprofloxacin cataract surgery scratched you cheaper
and http://www.theveritashealthcare.com/niga/visual-problems-with-tamoxifen as is designed highly wonderful “about” later colour get. It clonidine dose for adults A, And? Products my cialis after
cycle only. And used seems clarifying post accutane breakouts longer She Either can i take zofran with xanax shop this Where http://pianoterra.ro/mms/buy-strattera-online-australia.php stinks, acne e this is ambien safe with zoloft like line it, with
have neurontin and
red bull wonderful sure fish correct dose of celebrex that well videos keep go has are in 33. Or rate of tendon rupture with cipro maintaining arbonne but.
·
Kaynak robotları, fabrika içi kendinden yönlenmeli araçlar (AGV), uzay
araştırmalarında kullanılan robotlar, askeri amaçlı mayın imha robotları, bomba
taşıyıcıları ve benzeri gezer robotlar,
·
MR cihazları, atroskopik cihazlar, ultrasonik problar ve benzeri diğer
tıbbi cihazlar,
·
Uçuş denetim eyleyicileri, iniş sistemleri, kokpit kumanda ve cihazları ve
benzeri hava taşıtları sistemleri,
·
Çamaşır makineleri, bulaşık makineleri, otomatik buz makineleri ve benzeri
makineler,
·
Değişken hızlı matkaplar, sayısal tork anahtarları ve benzeri takımlar,
·
Barkotlu sistemler, konveyör sistemleri ve benzeri fabrika otomasyon
sistemleri,
·
El ve otomatik kumandalı hidrolik vinçler ve benzeri malzeme taşıma ve
inşaat makineleri,
·
Otomatik etiketleme, kalite denetiminde kamera ve benzeri kalite denetimi
ve paketleme uygulamaları,
·
Otomatik odaklamalı fotoğraf makineleri, video kameraları, video, CD ve DVD
göstericileri, CD kayıt ve benzeri kişisel kullanım amaçlı elektronik cihazlar,
·
Lazer yazıcılar, sabit disk kafa konumlayıcıları, CD okuyucu ve yazıcıları
ve benzeri bilgisayar aksesuarları,
·
Garaj kapısı otomatik açma sistemleri, güvenlik sistemleri, iklimlendirme
denetim sistemleri ve benzeri ev ve büro uygulamaları,
·
Video oyunları ve sanal gerçeklik uygulamalarında gerçek girdi denetim
sistemleri.
Mekatronik,
ağırlıklı olarak tasarım ile ilgili bir kavram olarak ele alındığından, doğal
olarak ilgili tanımlamalarda, mühendislik boyutunun özellikle ön plana
çıkarıldığı görülmektedir. Bunun için öncelikle mühendislik ve mekatronik
mühendisliği kavramlarının açıklanmasında yarar vardır.
Mühendislik,
genel olarak, kuramsal doğruluğu kanıtlanmış kavramların uygulamaya
aktarılmasındaki güçlükleri ve sorunları aşma etkinliği olarak tanımlanır.
Mekatronik mühendisliği ise kısaca, mühendislik ilkeleri içinde, makina,
elektrik/elektronik mühendisliği ve bilgisayar teknolojisinin eş amaçlı
tümleşik bir yapıda gerçekleştirilmesi ve uygulanması olarak tanımlanabilir.
Mekatronik Mühendisliği, makina, elektrik-elektronik mühendisliği ve yazılım
teknolojisinin, bir ürün içinde entegre olması, bütünleşmesini kapsayan bir
mühendislik dalıdır. Bu üç mühendislik konusunun bir ürün üzerinde
bütünleşmesi, mekatronik mühendisliğinin temel ilkesidir. Bu ilke, eğitimin ve
tasarımın başlangıcından itibaren, bu mühendislik dallarının bir arada
bulunmasını gerektirmektedir. Klasik makina ya da elektrik mühendisliği
eğitimini görmüş bir kişinin mekatronik ürünler üretmesi beklenmemelidir. Bunun
için kişinin makine, elektrik-elektronik ve bilgisayar mühendisliğinin ilgili
konularının, bir eğitim sistemi içinde öğütülmesinden oluşmuş mekatronik
mühendisliği eğitimi almış olması gerekir (Erten, 2003a).Başka bir tanıma göre
ise mekatronik mühendisliği, makine ve elektrik mühendisliği gibi iki yerleşik
mühendislik dalı ile bilgisayar ve özellikle yazılım mühendisliğinin
kaynaştırılmasına dayanan yeni bir mühendislik tasarımı yaklaşımıdır (Kocaeli,
2003). Bu tanımlardan hareketle, mekatronik mühendisliğinin; makine,
elektrik-elektronik ve bilgisayar gibi mühendislik alanlarının ilgili
konularının, bununla ilgili eğitimin başından başlayarak sinerji oluşturacak
biçimde bir araya gelmesiyle ortaya çıkmış ve son derece hızlı gelişen bir
mühendislik disiplini olduğu söylenebilir.
1-)Global
dünyada mekatroniğin durumu nedir?
Mekatronik
en basit tanımıyla, Makine, Elektronik, Bilgisayar, Yazılım, Kontrol ve Sistem
Tasarımı Mühendisliklerinin ortak paydada buluştuğu bir disiplindir. Yalnız bu
tanıma bakınca, biraz ondan biraz bundan kombine bir alan olduğunu anlamak da
yanlış olur. Mekatronik olarak adlandırılabilecek bütün sistemlerle ilgilenen
oldukça kapsamlı ve spesifik bir disiplindir. Teknolojik gelişmeler ve
mekatronik sistemlerin yaygınlaşması da bu gerçeği doğrulamıştır. Dünya
genelinde 40 yılı aşkın bir mazisi olan Mekatronik ve Mekatronik Mühendisliği
kavramları, bu noktada hak ettiği değeri bulurken, ülkemizde yaklaşık 10 yıllık
bir mazisi olan bu kavramlar ancak oturmaya başlamıştır. Ülkemizde de
teknolojik altyapının gelişmesiyle mekatronik kavramı, mühendislik alanının
vazgeçilemez bir disiplini olacaktır. Unutmayalım ki bir zamanlar Endüstri
Mühendisliği Bölümü, Makine Mühendisliği Bölümü’nden ayrılmış ufak bir alan
olarak görülürken, şimdi bu değerlendirme kulağa komik geliyor.
2-)Sadece
belli bir alanda iş yapan fabrikada çalışmak insanı kısıtlar mı?
Mezun
olan bir öğrencinin, hangi mühendislik dalından mezun olursa olsun çalışma
hayatında bazı alanlarda uzmanlaşması gerekecektir. Bu kaçınılmaz ve aslında
olması gereken bir durumdur. Bu noktada önemli olan çalıştığı pozisyonun
kendini geliştirmesi ve güncel tutmasına ne kadar imkân verdiğidir. Bir
fabrikanın mühendisi olmak değil, belli bir alanın uzmanı olmak önemlidir. Bu
açıdan iş seçiminde imkânlar dâhilinde bu detaya dikkat etmek de fayda var.
Tabii çalışma hayatı boyunca kendini ne kadar güncel tutacağı büyük ölçüde
çalışanın iç motivasyonu ile de alakalıdır.
3-)Mekatronik
mühendisi mezun olunca piyasadaki yeri nedir?
Bir
mekatronik mühendisini mezun olduğu zaman, genel olarak üç ayrı şekilde çalışma
imkânı bekliyor. İlki, her mühendislik dalında olduğu gibi kendi işini kurmak.
Kendi kuracağı bir firma ile belirli bir hizmet, ürün satabilir veya
danışmanlık yapabilir. Bugün devlet bu konuda birçok destek programları ile bu
tarz girişimleri desteklemektedir. İkinci olarak otomasyon hizmeti veren
firmalarda çalışabilir. Bu firmaların ilgi alanı direk mekatronik ile alakalı
olup, endüstriye mekatroniği taşıyan firmalardır. Üçüncü olarak da, mezun olan
bir mühendis, mekatronik sistem üreten veyahut üretiminde mekatronik sistem
kullanan her türlü endüstriyel firmada çalışabilir. Görüldüğü gibi mekatronik
mühendisleri oldukça geniş bir çalışma alanına sahiptirler. Tabii kamu veya
özel sektör ayrımı bahsimizin dışındadır.
4-)Mekatronik
mühendisi hangi odaya bağlıdır?
Mekatronik
Mühendisliği’nin şu an için bir odası bulunmamakla birlikte, Makine
Mühendisleri Odası’na bağlı olarak faaliyet göstermektedir.
5-)İmza
yetkimiz var mı? İmza konusunda ne gibi detaylar var?
Bazı
projelerde imza yetkisi, ilgili odanın talep ettiği bazı kursların tamamlanması
ile verilir. Bir önceki sorunuzda da belirttiğim gibi Mekatronik Mühendisliği
halen Makine Mühendisleri Odası’nın altında faaliyet göstermektedir. Odanın
yetkilendirme kapsamında bir kısım Makine Mühendisliği, bir kısım da Endüstri
Mühendisliği projeleri yer almaktadır. Şu an itibariyle Mekatronik Mühendisleri
için herhangi bir projede imza yetkisi verilmemektedir.
6-)Mekatronik
mühendisi için yurtdışının ne gibi imkânları vardır?
Bu
soruyu eğitim açısından değerlendirecek olursak, staj, kurs, yüksek lisans gibi
girişimleri faydalı buluyorum. İlk olarak öğrencinin yurtdışına çıkmış olması,
kafasındaki birçok tabuyu kırmasını sağlıyor. Bir insan ancak hayal edebildiği
kadarını hedefler. Öğrenci için yurtdışına çıkmak hayal gibi gelirken,
yaşadığımız yüzyılda, aslında dünyanın küçük bir yer olduğunu, mesafelerin
kısaldığını anlıyor. Böylece yurtdışına çıkmak bile hayal iken, örneğin
Amerika’da doktora yapmak hayal olmaktan çıkıyor. İkinci faydası ise
öğrencinin, hep dilimize doladığımız garp milletinin oturmuş sistemini görmesi,
özellikle de endüstriyel alandaki profesyonellik ile tanışması. Bu açıdan da
öğrencilerin ufkunu genişletmek adına faydalı olacağını düşünüyorum.
7-)Türkiye’deki
mekatronik mühendisleri dünya standartlarına ulaşmak için neler yapmalılar?
Bu
soruyu ve sorunu daha genel bir çerçevede mühendislik kavramı için çözümlemek
daha doğru olacaktır. Türkiye’de mühendislik kavramının tam olarak oturmadığı
şikayetlerini, her mühendisten dinleyebilirsiniz belki. Mühendis çözüm üreten
insandır, araştıran, geliştiren, bütünü daha geniş bir perspektiften görebilen
insandır. Şayet bu vasıflara sahip değilseniz veya çalıştığınız firma yeteri
kadar kurumsal değil ve sizden böyle beklentileri yoksa mühendis olmanızın pek
bir anlamı yoktur bence. Örneğin kapsamlı bir yazılım projesine adım atarken
“dur şunun veritabanını yazmaya başlayayım” diyorsanız ve analiz, planlama,
geliştirme, test, dokümantasyon gibi aşamalardan bihaberseniz, gerçekten dünya
standartlarından uzaksınız demektir. İtiraf etmek gerekirse, ne yazık ki bugün
mezun olan birçok öğrenci proje planlamayı, proje yönetimini bilmeden piyasaya
atılıyorlar.
8-)Mekatronik
mühendisliği için Türkiye’deki hangi firmalar daha elverişli?
Üçüncü
soruda bahsettiğim gibi mekatronik mühendisinin çalışma alanları oldukça geniş.
Bahsettiğim seçeneklerden birisine yönlenirken dikkat edilmesi gereken en
önemli husus, firmanın kurumsal yapısı ve pozisyonun gelişime, uzmanlaşmaya
açık olmasıdır. Bunun haricinde sektörel olarak tercih, kişinin ilgi alanı veya
imkânları ile alakalıdır.
9-)Piyasada
birçok bilgisayar yazılımı var. Biz hangi çizim programlarını
öğrenmeliyiz?(Autocad, SolidWorks, Catia, Pro Engineer vs.)
Bir
Mekatronik Mühendisi’nin öğrenebileceği, çalışma alanına göre ihtiyaç
duyabileceği birçok mühendislik yazılımı var. Bu yazılımlardan sadece katı
tasarım ile ilgili olanları değerlendirecek olursak, öncelikle bir kıyaslama
yapmanın çok doğru olmayacağını söylemek isterim. Çünkü bilmeniz gereken katı
tasarım programı, çalışmakta olduğunuz firmanın lisanslı olarak kullandığı
yazılım olacaktır ve bahsi geçen programlar birçok firmada yaygın olarak
kullanılan, oldukça kapsamlı ve güçlü programlardır. Şayet firma özel olarak bu
programlardan birisini kullanmıyorsa, bu sefer sizin için en iyi program, bildiğiniz
program olacaktır. Biz bölümümüzdeki “Bilgisayar Destekli Teknik Resim”
derslerinde öğrencilere, Autocad ve SolidWorks eğitimini vermekteyiz. Bu
noktada öğrencinin öncelikle, temel teknik resim esaslarını öğrenmesini, daha
sonra da dersini aldığı katı tasarım programında uzmanlaşmaya çalışmasını
tavsiye ediyorum. Bu programların en önemli avantajı, temel yaklaşımlarının
oldukça paralel olması, yani üç boyutlu tasarım ilkelerinin benzerlik
göstermesidir. Böylelikle SolidWorks programında ehil olan bir kullanıcı,
çalıştığı firmada başka bir programa geçmek durumunda kalsa bile adapte olmak
da zorlanmayacaktır.
10-)Kesinlikle
gitmemiz gereken seminer, kurs vs. var mı? Hangi kitap ve dergileri
önerirsiniz?
Mekatronik
Mühendisliğinin birçok disiplinden beslendiğini düşünecek olursak, bu
mühendisliğin eğitim safhasını, bazı spesifik kurs, eğitim ve seminerler ile
kısıtlamak doğru olmayacaktır. Ama genel itibari ile öğrencilerin kontrolör,
motor, sensör teknolojisini yakından takip etmelerini, gömülü sistem yazılımı
konusunda kendilerini geliştirmelerini tavsiye edebilirim. Dediğim gibi bu
skala, PLC yazılımından, endüstriyel robot kol programlamasına kadar
genişletilebilir. Burada biraz ilgi alanı giriyor devreye. Tabi bu ilgi alanı
çalışılan firmada zaruri bir yönelime uğrayacaktır. Bu da birçok şey hakkında
biraz da olsa fikir sahibi olma ihtiyacını doğuruyor. Ayrıca hep söylenir ya,
mühendislik eğitimi sadece teorik bir eğitim değildir, öğrencilere bir
formasyon kazandırmak içindir diye, ben de bu bakış açısını mesleki bir kültür,
mesleki bakış açısı edinmek olarak değerlendiriyorum. Bu açıdan zamanla değişen
mekatronik teknolojisini takip edebilmek için bazı süreli yayınların veya sanal
ortamda teknolojik paylaşımlar yapılan sitelerin takibini faydalı buluyorum.
Bileşim Yayıncılık’ın “Otomasyon” dergisini, Eksen Yayıncılık’ın
“Endüstri-Otomasyon” dergisini ve Alternatif Yayın Grubu’nun “Otomasyon” ve
“Robotik-Mekatronik” dergilerini tavsiye edebilirim. Web siteleri, robotik
kulüp ve forum siteleri, teknolojik blog siteleri için ise tavsiyede bulunmak
yerine tercihi herkesin kendi ilgi alanına bırakmak istiyorum. Ayrıca
öğrencilere ve mühendis arkadaşlara, her sene İstanbul’da düzenlenen WIN –
World of Industry Fuarı’na katılmalarını şiddetle tavsiye ederim. Bu fuarın
özellikle otomasyon fazını takip etmeyi, hem eğitici hem de sektörel
gelişmeleri takip etmek adına faydalı buluyorum.
11-)Yandal
veya çift anadal yapmanın artıları ve eksileri nelerdir? Yapmak istesek en
faydalısı hangi bölümden yapmak olur?
Yandal
veya çift anadal yapmayı bir zaruriyet olarak görmemekle birlikte faydalı
olacağına inanıyorum. Ben lisans hayatımda Makine Mühendisliği anadalı ve
Elektronik Mühendisliği çift anadalı yapmış birisi olarak birçok faydasını
görmüş olduğumu ifade etmeliyim. Tabii bunda mekatronik alanında çalışıyor ve
bu alandaki iki önemli disiplinin eğitimini almış olmamın büyük etkisi var.
Mekatronik Mühendisliği okuyan arkadaşlara ise birincil tavsiyem, yan veya çift
dallarında Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nü tercih etmeleri olacaktır.
Mekatronik kelimesinin, sadece mekanik ve elektronik kelimelerinin
birleşiminden meydana gelmesinden mi bilmiyorum ama ne yazık ki yazılımın bu
mühendislik dalının en önemli unsurlarından birisi olduğu ülkemizdeki
mekatronikçiler arasında henüz anlaşılamamış gibi geliyor bana. Bu açıdan
öğrencilere tavsiyem, yandal veya çift anadal yapamasalar bile kendi gayretleri
ile yazılım konusunda kendilerini geliştirmeleri olacaktır.
12-)Şu
anda Türkiyenin mekatronik müh. açığı var mıdır? Varsa hangi seviyededir?
Firmalar eleman alırken okullarına ve mezun olma ortalamalarına bakıyorlar mı?
Şunu
açık ve net söylemek istiyorum, teknolojik ilerlemeler devam ettikçe,
endüstride ve günlük hayatımızda otonomluk gittikçe artacak. Bu gelişime biraz
geç ayak uydurmuş veya uydurmaya çalışıyor olsak da Mekatronik Mühendisliği
Bölümü’nün popülerliği ve gerekliliği ülkemizde de gün geçtikçe artacaktır.
Gelelim firmaların tercihine. Ülkemizde ehil insan, donanımlı personel açığı
var ve bu açık her zaman olacaktır. Eğer siz bazı konularda uzman iseniz
veyahut yetenekli ve bilgili iseniz, bu uzmanlığınıza, yeteneğinize ve
bilginize ihtiyaç duyan kurumlar illa ki olacaktır. Aslında bunu özellikle
belirtmemin bir sebebi de mühendislik alanının, diplomayı al işe gir tarzında
bir bölüm olmadığının vurgusunu yapmak. Özel olarak Mekatronik Mühendisliği’ni
irdeleyecek olursak da bu durumun değişmediğini düşünüyorum. Tamam, ihtiyaç
olacak ama siz ihtiyacı ne kadar karşılıyorsunuz? Diğer soruya gelecek olursak,
mühendislik eğitimi için proje bazlı eğitimi destekleyen birisiyim. Ama şuna da
kati bir şekilde inanıyorum ki, derslerde anlatılan teorik altyapı da oldukça
önemli. Not ortalaması belki donanımınızı göstermez ama yaptığınız işe
verdiğiniz ciddiyet hakkında karşıdaki insana fikir verir. Ayrıca akademik
planlarınız için de not ortalamanızı yüksek tutmanızda fayda var. Bu noktada
öğrencinin dersler ve projeler arasındaki dengeyi koruması gerekiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder