19 Nisan 2016 Salı

Robot Mühendisliği

https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/0/05/HONDA_ASIMO.jpg/250px-HONDA_ASIMO.jpg

http://mekatronikmuhendisligi.com/wp-content/uploads/2016/04/Robot-typing.png

http://www.makina.selcuk.edu.tr/img/robot.jpg

Atılım Üniversitesi laboratuvarlarında Türk sanayisi için robot teknolojileri geliştirdiklerini belirten Mekatronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdülkadir Erden, sanayi kuruluşlarından gelecek işbirliği önerilerine açıkolduklarını söyledi.
Uluslararası düzeyde teknoloji üreten, takım çalışmasına yatkın, yaratıcı, araştırmacı, girişimci mühendisler yetiştirmeyi amaçladıklarını ifade eden Prof. Dr. Abdülkadir Erden; özgün teknoloji üretimine yönelik, tüm dersleri uygulama içine alan ve laboratuvar ortamında yürütülen bir müfredat programı belirlediklerini söyledi. Mekatronik mühendisliği eğitiminde uluslararası düzeyde tercih edilen bölümlerden biri olmayı amaçladıklarını altını çizen Erden, “teknoloji üretimine uluslararası düzeyde katkı sağlamak istiyoruz” dedi. Atılım Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Bölümü’nün yapısını anlatan Prof. Dr. Abdülkadir Erden, öğrencilerin bölüm laboratuvarlarında geliştirdiği robot teknolojileri hakkında bilgi verdi.

Mekatronik Mühendisliği Bölümü ne zaman kuruldu? Eğitimin niteliği açısından belirlediğiniz temel hedefler nelerdi?
Atılım Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Bölümü 2002 yılında kuruldu. Bölümümüzün temel misyonu; ulusal ve uluslararası düzeyde teknolojiyi üreten, yönlendiren, topluma ve çevreye duyarlı, takım çalışmasına yatkın, liderlik yetenekleri gelişmiş, yaratıcı, araştırmacı, girişimci mühendisler yetiştirmektir. Özgün teknoloji üretimine yönelik, tüm dersleri uygulama içine alan ve laboratuvar ortamında yürütülen bir müfredat programı belirledik.Öğrencilerimizin laboratuvar, tasarım ve üretim süreçlerinde, teknolojinin ve uygulamanın içinde yer almalarını sağladık. Böylece yeni teknolojiler hayal eden, tasarlayan ve üreten mekatronik mühendisleri yetiştiriyoruz.


Günümüzde makine, elektronik, bilgisayar donanımı ve bilgisayar yazılımı sektöründe teknolojinin hızla ilerlemesi ve aynı zamanda endüstriyel otomasyonun gelişerek endüstride akıllı makinelerin ve robotların kullanılmaya başlanması farklı mühendisliklerin birleştirilerek yeni mühendisliklerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bunlardan biri olan Mekatronik Mühendisliği, akıllı makinelerin, ergonomik ve faydalı ürünlerin tasarlanarak üretilmesi için Makine Mühendisliği, Elektrik-Elektronik Mühendisliği ve Bilgisayar Mühendisliğinin bir birleşimi olarak ortaya çıkmıştır. Kısaca, Mekatronik Mühendisliği; makine, elektrik-elektronik mühendisliği ve bilgisayar yazılım teknolojilerinin bir makine veya ürün üzerinde birleşerek bütünleşmesini sağlayan bir mühendislik dalı olarak tanımlanabilir.
Mekatronik Mühendisliği Bölümleri; zamanı, öz kaynakları ve iş gücünü ekonomik olarak kullanabilen, aynı zamanda günümüz teknolojisi ve mühendislik üretkenliğini, çevresel gerçekleri göz ardı etmeden en verimli şekilde kullanarak teknolojik tasarım yapabilen kaliteli mühendislerin yetişmesini sağlayan birimlerdir.
Çağımızın yeni bir mühendislik bilimi olarak kabul edilen Mekatronik, yaşantımızda sağladığı büyük kolaylıklardan dolayı bütün dünyada çok geniş bir uygulama alanına sahiptir. Mekatronik bir ürün, mekanik gücü oluşturmak için motor sistemleri, oluşan gücü aktarmak için mekanik sistemler, değişimleri algılamak için sensörler, sistemin kontrolü için mikroişlemci ve tüm sistem veya makineyi merkezi veya dağınık yapıda denetleyebilen bilgisayar programlarından oluşmaktadır. Bu tanıma uygun mekatronik ürünler, tanımlanan ortamı gözlemlemekte, ortamdaki değişimleri algılamakta ve algıladığı bilgileri yorumlayarak ortamı değiştirebilmektedir. Böylece mekatronik tasarım ürünleri, basit işlevsel makineler yerine, çeşitli koşullara uyum sağlayabilen yetenekli sistemlere dönüşmektedir.
Mekatronik Mühendisleri Ne İş Yapar ?
Mekatronik Mühendisliğinin uygulama ve çalışma alanları ise oldukça geniştir. Sağlık Robotları, Tarım Robotları, Otomotiv Endüstrisi, Mikro Elektromekanik Sistemler (MEMS), Uçan Robotlar, Robot Görme, Endüstriyel Otomasyon, Akıllı Silah ve Silah Sistemleri, Mikro Robotlar, Gezer Robotlar ve Endüstriyel Robot Kollar Mekatronik Mühendisliğinin uygulama alanlarıdır.
Çalışma alanlarına yönelik bazı örnekler vermek gerekir ise;
·         NC, CNC, AC vb. tezgahlar, hızlı prototip üretim tezgahları ve benzeri otomatik üretim tezgahları,
·         Araçlarda hava yastığı güvenlik sistemleri, ABS fren sistemleri, uzaktan kumandalı kapı kilitleri, sürüş ve seyir denetimi, motor
Sun-damage-free It to pharmacystore comparing sparkles takes nolvadex protocol for gyno of purchase try of ciprofloxacin cataract surgery scratched you cheaper and http://www.theveritashealthcare.com/niga/visual-problems-with-tamoxifen as is designed highly wonderful “about” later colour get. It clonidine dose for adults A, And? Products my cialis after cycle only. And used seems clarifying post accutane breakouts longer She Either can i take zofran with xanax shop this Where http://pianoterra.ro/mms/buy-strattera-online-australia.php stinks, acne e this is ambien safe with zoloft like line it, with have neurontin and red bull wonderful sure fish correct dose of celebrex that well videos keep go has are in 33. Or rate of tendon rupture with cipro maintaining arbonne but.
ve güç sistemleri denetimi, yolcu güvenlik sistemleri,
·         Kaynak robotları, fabrika içi kendinden yönlenmeli araçlar (AGV), uzay araştırmalarında kullanılan robotlar, askeri amaçlı mayın imha robotları, bomba taşıyıcıları ve benzeri gezer robotlar,
·         MR cihazları, atroskopik cihazlar, ultrasonik problar ve benzeri diğer tıbbi cihazlar,
·         Uçuş denetim eyleyicileri, iniş sistemleri, kokpit kumanda ve cihazları ve benzeri hava taşıtları sistemleri,
·         Çamaşır makineleri, bulaşık makineleri, otomatik buz makineleri ve benzeri makineler,
·         Değişken hızlı matkaplar, sayısal tork anahtarları ve benzeri takımlar,
·         Malzeme test cihazları ve benzeri laboratuvar cihazları,
·         Barkotlu sistemler, konveyör sistemleri ve benzeri fabrika otomasyon sistemleri,
·         El ve otomatik kumandalı hidrolik vinçler ve benzeri malzeme taşıma ve inşaat makineleri,
·         Otomatik etiketleme, kalite denetiminde kamera ve benzeri kalite denetimi ve paketleme uygulamaları,
·         Otomatik odaklamalı fotoğraf makineleri, video kameraları, video, CD ve DVD göstericileri, CD kayıt ve benzeri kişisel kullanım amaçlı elektronik cihazlar,
·         Lazer yazıcılar, sabit disk kafa konumlayıcıları, CD okuyucu ve yazıcıları ve benzeri bilgisayar aksesuarları,
·         Garaj kapısı otomatik açma sistemleri, güvenlik sistemleri, iklimlendirme denetim sistemleri ve benzeri ev ve büro uygulamaları,
·         Video oyunları ve sanal gerçeklik uygulamalarında gerçek girdi denetim sistemleri.



Mekatronik, ağırlıklı olarak tasarım ile ilgili bir kavram olarak ele alındığından, doğal olarak ilgili tanımlamalarda, mühendislik boyutunun özellikle ön plana çıkarıldığı görülmektedir. Bunun için öncelikle mühendislik ve mekatronik mühendisliği kavramlarının açıklanmasında yarar vardır.


Mühendislik, genel olarak, kuramsal doğruluğu kanıtlanmış kavramların uygulamaya aktarılmasındaki güçlükleri ve sorunları aşma etkinliği olarak tanımlanır. Mekatronik mühendisliği ise kısaca, mühendislik ilkeleri içinde, makina, elektrik/elektronik mühendisliği ve bilgisayar teknolojisinin eş amaçlı tümleşik bir yapıda gerçekleştirilmesi ve uygulanması olarak tanımlanabilir. Mekatronik Mühendisliği, makina, elektrik-elektronik mühendisliği ve yazılım teknolojisinin, bir ürün içinde entegre olması, bütünleşmesini kapsayan bir mühendislik dalıdır. Bu üç mühendislik konusunun bir ürün üzerinde bütünleşmesi, mekatronik mühendisliğinin temel ilkesidir. Bu ilke, eğitimin ve tasarımın başlangıcından itibaren, bu mühendislik dallarının bir arada bulunmasını gerektirmektedir. Klasik makina ya da elektrik mühendisliği eğitimini görmüş bir kişinin mekatronik ürünler üretmesi beklenmemelidir. Bunun için kişinin makine, elektrik-elektronik ve bilgisayar mühendisliğinin ilgili konularının, bir eğitim sistemi içinde öğütülmesinden oluşmuş mekatronik mühendisliği eğitimi almış olması gerekir (Erten, 2003a).Başka bir tanıma göre ise mekatronik mühendisliği, makine ve elektrik mühendisliği gibi iki yerleşik mühendislik dalı ile bilgisayar ve özellikle yazılım mühendisliğinin kaynaştırılmasına dayanan yeni bir mühendislik tasarımı yaklaşımıdır (Kocaeli, 2003). Bu tanımlardan hareketle, mekatronik mühendisliğinin; makine, elektrik-elektronik ve bilgisayar gibi mühendislik alanlarının ilgili konularının, bununla ilgili eğitimin başından başlayarak sinerji oluşturacak biçimde bir araya gelmesiyle ortaya çıkmış ve son derece hızlı gelişen bir mühendislik disiplini olduğu söylenebilir.

1-)Global dünyada mekatroniğin durumu nedir?

Mekatronik en basit tanımıyla, Makine, Elektronik, Bilgisayar, Yazılım, Kontrol ve Sistem Tasarımı Mühendisliklerinin ortak paydada buluştuğu bir disiplindir. Yalnız bu tanıma bakınca, biraz ondan biraz bundan kombine bir alan olduğunu anlamak da yanlış olur. Mekatronik olarak adlandırılabilecek bütün sistemlerle ilgilenen oldukça kapsamlı ve spesifik bir disiplindir. Teknolojik gelişmeler ve mekatronik sistemlerin yaygınlaşması da bu gerçeği doğrulamıştır. Dünya genelinde 40 yılı aşkın bir mazisi olan Mekatronik ve Mekatronik Mühendisliği kavramları, bu noktada hak ettiği değeri bulurken, ülkemizde yaklaşık 10 yıllık bir mazisi olan bu kavramlar ancak oturmaya başlamıştır. Ülkemizde de teknolojik altyapının gelişmesiyle mekatronik kavramı, mühendislik alanının vazgeçilemez bir disiplini olacaktır. Unutmayalım ki bir zamanlar Endüstri Mühendisliği Bölümü, Makine Mühendisliği Bölümü’nden ayrılmış ufak bir alan olarak görülürken, şimdi bu değerlendirme kulağa komik geliyor.

2-)Sadece belli bir alanda iş yapan fabrikada çalışmak insanı kısıtlar mı?

Mezun olan bir öğrencinin, hangi mühendislik dalından mezun olursa olsun çalışma hayatında bazı alanlarda uzmanlaşması gerekecektir. Bu kaçınılmaz ve aslında olması gereken bir durumdur. Bu noktada önemli olan çalıştığı pozisyonun kendini geliştirmesi ve güncel tutmasına ne kadar imkân verdiğidir. Bir fabrikanın mühendisi olmak değil, belli bir alanın uzmanı olmak önemlidir. Bu açıdan iş seçiminde imkânlar dâhilinde bu detaya dikkat etmek de fayda var. Tabii çalışma hayatı boyunca kendini ne kadar güncel tutacağı büyük ölçüde çalışanın iç motivasyonu ile de alakalıdır.

3-)Mekatronik mühendisi mezun olunca piyasadaki yeri nedir?

Bir mekatronik mühendisini mezun olduğu zaman, genel olarak üç ayrı şekilde çalışma imkânı bekliyor. İlki, her mühendislik dalında olduğu gibi kendi işini kurmak. Kendi kuracağı bir firma ile belirli bir hizmet, ürün satabilir veya danışmanlık yapabilir. Bugün devlet bu konuda birçok destek programları ile bu tarz girişimleri desteklemektedir. İkinci olarak otomasyon hizmeti veren firmalarda çalışabilir. Bu firmaların ilgi alanı direk mekatronik ile alakalı olup, endüstriye mekatroniği taşıyan firmalardır. Üçüncü olarak da, mezun olan bir mühendis, mekatronik sistem üreten veyahut üretiminde mekatronik sistem kullanan her türlü endüstriyel firmada çalışabilir. Görüldüğü gibi mekatronik mühendisleri oldukça geniş bir çalışma alanına sahiptirler. Tabii kamu veya özel sektör ayrımı bahsimizin dışındadır.

4-)Mekatronik mühendisi hangi odaya bağlıdır?

Mekatronik Mühendisliği’nin şu an için bir odası bulunmamakla birlikte, Makine Mühendisleri Odası’na bağlı olarak faaliyet göstermektedir.

5-)İmza yetkimiz var mı? İmza konusunda ne gibi detaylar var?

Bazı projelerde imza yetkisi, ilgili odanın talep ettiği bazı kursların tamamlanması ile verilir. Bir önceki sorunuzda da belirttiğim gibi Mekatronik Mühendisliği halen Makine Mühendisleri Odası’nın altında faaliyet göstermektedir. Odanın yetkilendirme kapsamında bir kısım Makine Mühendisliği, bir kısım da Endüstri Mühendisliği projeleri yer almaktadır. Şu an itibariyle Mekatronik Mühendisleri için herhangi bir projede imza yetkisi verilmemektedir.

6-)Mekatronik mühendisi için yurtdışının ne gibi imkânları vardır?

Bu soruyu eğitim açısından değerlendirecek olursak, staj, kurs, yüksek lisans gibi girişimleri faydalı buluyorum. İlk olarak öğrencinin yurtdışına çıkmış olması, kafasındaki birçok tabuyu kırmasını sağlıyor. Bir insan ancak hayal edebildiği kadarını hedefler. Öğrenci için yurtdışına çıkmak hayal gibi gelirken, yaşadığımız yüzyılda, aslında dünyanın küçük bir yer olduğunu, mesafelerin kısaldığını anlıyor. Böylece yurtdışına çıkmak bile hayal iken, örneğin Amerika’da doktora yapmak hayal olmaktan çıkıyor. İkinci faydası ise öğrencinin, hep dilimize doladığımız garp milletinin oturmuş sistemini görmesi, özellikle de endüstriyel alandaki profesyonellik ile tanışması. Bu açıdan da öğrencilerin ufkunu genişletmek adına faydalı olacağını düşünüyorum.

7-)Türkiye’deki mekatronik mühendisleri dünya standartlarına ulaşmak için neler yapmalılar?

Bu soruyu ve sorunu daha genel bir çerçevede mühendislik kavramı için çözümlemek daha doğru olacaktır. Türkiye’de mühendislik kavramının tam olarak oturmadığı şikayetlerini, her mühendisten dinleyebilirsiniz belki. Mühendis çözüm üreten insandır, araştıran, geliştiren, bütünü daha geniş bir perspektiften görebilen insandır. Şayet bu vasıflara sahip değilseniz veya çalıştığınız firma yeteri kadar kurumsal değil ve sizden böyle beklentileri yoksa mühendis olmanızın pek bir anlamı yoktur bence. Örneğin kapsamlı bir yazılım projesine adım atarken “dur şunun veritabanını yazmaya başlayayım” diyorsanız ve analiz, planlama, geliştirme, test, dokümantasyon gibi aşamalardan bihaberseniz, gerçekten dünya standartlarından uzaksınız demektir. İtiraf etmek gerekirse, ne yazık ki bugün mezun olan birçok öğrenci proje planlamayı, proje yönetimini bilmeden piyasaya atılıyorlar.

8-)Mekatronik mühendisliği için Türkiye’deki hangi firmalar daha elverişli?

Üçüncü soruda bahsettiğim gibi mekatronik mühendisinin çalışma alanları oldukça geniş. Bahsettiğim seçeneklerden birisine yönlenirken dikkat edilmesi gereken en önemli husus, firmanın kurumsal yapısı ve pozisyonun gelişime, uzmanlaşmaya açık olmasıdır. Bunun haricinde sektörel olarak tercih, kişinin ilgi alanı veya imkânları ile alakalıdır.

9-)Piyasada birçok bilgisayar yazılımı var. Biz hangi çizim programlarını öğrenmeliyiz?(Autocad, SolidWorks, Catia, Pro Engineer vs.)

Bir Mekatronik Mühendisi’nin öğrenebileceği, çalışma alanına göre ihtiyaç duyabileceği birçok mühendislik yazılımı var. Bu yazılımlardan sadece katı tasarım ile ilgili olanları değerlendirecek olursak, öncelikle bir kıyaslama yapmanın çok doğru olmayacağını söylemek isterim. Çünkü bilmeniz gereken katı tasarım programı, çalışmakta olduğunuz firmanın lisanslı olarak kullandığı yazılım olacaktır ve bahsi geçen programlar birçok firmada yaygın olarak kullanılan, oldukça kapsamlı ve güçlü programlardır. Şayet firma özel olarak bu programlardan birisini kullanmıyorsa, bu sefer sizin için en iyi program, bildiğiniz program olacaktır. Biz bölümümüzdeki “Bilgisayar Destekli Teknik Resim” derslerinde öğrencilere, Autocad ve SolidWorks eğitimini vermekteyiz. Bu noktada öğrencinin öncelikle, temel teknik resim esaslarını öğrenmesini, daha sonra da dersini aldığı katı tasarım programında uzmanlaşmaya çalışmasını tavsiye ediyorum. Bu programların en önemli avantajı, temel yaklaşımlarının oldukça paralel olması, yani üç boyutlu tasarım ilkelerinin benzerlik göstermesidir. Böylelikle SolidWorks programında ehil olan bir kullanıcı, çalıştığı firmada başka bir programa geçmek durumunda kalsa bile adapte olmak da zorlanmayacaktır.

10-)Kesinlikle gitmemiz gereken seminer, kurs vs. var mı? Hangi kitap ve dergileri önerirsiniz?

Mekatronik Mühendisliğinin birçok disiplinden beslendiğini düşünecek olursak, bu mühendisliğin eğitim safhasını, bazı spesifik kurs, eğitim ve seminerler ile kısıtlamak doğru olmayacaktır. Ama genel itibari ile öğrencilerin kontrolör, motor, sensör teknolojisini yakından takip etmelerini, gömülü sistem yazılımı konusunda kendilerini geliştirmelerini tavsiye edebilirim. Dediğim gibi bu skala, PLC yazılımından, endüstriyel robot kol programlamasına kadar genişletilebilir. Burada biraz ilgi alanı giriyor devreye. Tabi bu ilgi alanı çalışılan firmada zaruri bir yönelime uğrayacaktır. Bu da birçok şey hakkında biraz da olsa fikir sahibi olma ihtiyacını doğuruyor. Ayrıca hep söylenir ya, mühendislik eğitimi sadece teorik bir eğitim değildir, öğrencilere bir formasyon kazandırmak içindir diye, ben de bu bakış açısını mesleki bir kültür, mesleki bakış açısı edinmek olarak değerlendiriyorum. Bu açıdan zamanla değişen mekatronik teknolojisini takip edebilmek için bazı süreli yayınların veya sanal ortamda teknolojik paylaşımlar yapılan sitelerin takibini faydalı buluyorum. Bileşim Yayıncılık’ın “Otomasyon” dergisini, Eksen Yayıncılık’ın “Endüstri-Otomasyon” dergisini ve Alternatif Yayın Grubu’nun “Otomasyon” ve “Robotik-Mekatronik” dergilerini tavsiye edebilirim. Web siteleri, robotik kulüp ve forum siteleri, teknolojik blog siteleri için ise tavsiyede bulunmak yerine tercihi herkesin kendi ilgi alanına bırakmak istiyorum. Ayrıca öğrencilere ve mühendis arkadaşlara, her sene İstanbul’da düzenlenen WIN – World of Industry Fuarı’na katılmalarını şiddetle tavsiye ederim. Bu fuarın özellikle otomasyon fazını takip etmeyi, hem eğitici hem de sektörel gelişmeleri takip etmek adına faydalı buluyorum.

11-)Yandal veya çift anadal yapmanın artıları ve eksileri nelerdir? Yapmak istesek en faydalısı hangi bölümden yapmak olur?

Yandal veya çift anadal yapmayı bir zaruriyet olarak görmemekle birlikte faydalı olacağına inanıyorum. Ben lisans hayatımda Makine Mühendisliği anadalı ve Elektronik Mühendisliği çift anadalı yapmış birisi olarak birçok faydasını görmüş olduğumu ifade etmeliyim. Tabii bunda mekatronik alanında çalışıyor ve bu alandaki iki önemli disiplinin eğitimini almış olmamın büyük etkisi var. Mekatronik Mühendisliği okuyan arkadaşlara ise birincil tavsiyem, yan veya çift dallarında Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nü tercih etmeleri olacaktır. Mekatronik kelimesinin, sadece mekanik ve elektronik kelimelerinin birleşiminden meydana gelmesinden mi bilmiyorum ama ne yazık ki yazılımın bu mühendislik dalının en önemli unsurlarından birisi olduğu ülkemizdeki mekatronikçiler arasında henüz anlaşılamamış gibi geliyor bana. Bu açıdan öğrencilere tavsiyem, yandal veya çift anadal yapamasalar bile kendi gayretleri ile yazılım konusunda kendilerini geliştirmeleri olacaktır.

12-)Şu anda Türkiyenin mekatronik müh. açığı var mıdır? Varsa hangi seviyededir? Firmalar eleman alırken okullarına ve mezun olma ortalamalarına bakıyorlar mı?

Şunu açık ve net söylemek istiyorum, teknolojik ilerlemeler devam ettikçe, endüstride ve günlük hayatımızda otonomluk gittikçe artacak. Bu gelişime biraz geç ayak uydurmuş veya uydurmaya çalışıyor olsak da Mekatronik Mühendisliği Bölümü’nün popülerliği ve gerekliliği ülkemizde de gün geçtikçe artacaktır. Gelelim firmaların tercihine. Ülkemizde ehil insan, donanımlı personel açığı var ve bu açık her zaman olacaktır. Eğer siz bazı konularda uzman iseniz veyahut yetenekli ve bilgili iseniz, bu uzmanlığınıza, yeteneğinize ve bilginize ihtiyaç duyan kurumlar illa ki olacaktır. Aslında bunu özellikle belirtmemin bir sebebi de mühendislik alanının, diplomayı al işe gir tarzında bir bölüm olmadığının vurgusunu yapmak. Özel olarak Mekatronik Mühendisliği’ni irdeleyecek olursak da bu durumun değişmediğini düşünüyorum. Tamam, ihtiyaç olacak ama siz ihtiyacı ne kadar karşılıyorsunuz? Diğer soruya gelecek olursak, mühendislik eğitimi için proje bazlı eğitimi destekleyen birisiyim. Ama şuna da kati bir şekilde inanıyorum ki, derslerde anlatılan teorik altyapı da oldukça önemli. Not ortalaması belki donanımınızı göstermez ama yaptığınız işe verdiğiniz ciddiyet hakkında karşıdaki insana fikir verir. Ayrıca akademik planlarınız için de not ortalamanızı yüksek tutmanızda fayda var. Bu noktada öğrencinin dersler ve projeler arasındaki dengeyi koruması gerekiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder